25 Temmuz 2013 Perşembe

Küçük, şirin Torun ...


Gecenin karanlığında açtım gözlerimi, üç saatlik yolculuğun ardından artık Torun dayım.

Torun da beni bekleyen arkadaşlarım vardı sağ olsunlar beni karşılamaya gelmediler , şaka bir yana zaten gelmeyeceklerdi :)

Torun otogarına varır varmaz hemen bir taksiye atlayıp Old Town'a gittim çünkü artık benim şansıma olsa gerek Torun'a vardığım akşam Erasmusluların veda partisi vardı ve ben üç saatlik yolculukta yarı uyanık yarı uyuduğum için kafam bin beş yüz oldu ama Partiye katıldığım anı sanırım hiç unutmayacağım çünkü uykulu bir moddan hemen clup havasına geçmem çok zamanımı almadı : )

O gece gerçekten çok mutlu oldum çünkü uzun süre görmediğim arkadaşlarımı tekrar görme fırsatı buldum.O gece hepinizin de tahmin edeceği gibi içtik ve çok geç saatlerde yurdun yoluna koyulduk.

Ertesi gün Torun'u gezmek için can atıyorum.Bu arada Avrupa'nın çoğu şehrinde Old Town var ve bizim ilk durağımız burası oldu.Torun'un çok küçük bir şehir olması kesinlikle güzelliğinden bir şey kaybettirmemiş.Çok şirin bir şehir kızlarına zaten laf edemem : )

Her şey bir meydanda toplanmış ve gittiğim de hava mükemmeldi anlayacağınız tam yazlık hava vardı tabi böyle olunca her yer insan : )

Öncelikle Polonya'nın her şehri gibi burası da pahalı değil ve bir sürü eğlence mekanları var.Ayrıca eğlence mekanlarında sadece öğrencilerin girebildiği yerler de var ve mekanların çoğuna giriş ücretsiz ve daha önce de dediğim gibi çok ucuz .Şöyle ki burada ki arkadaşlar gece clup'a gidecekleri zaman taksi tutuyorlar o derece ucuz hayır Berlin de ben bunu yapsam heralde burada çok kalamam :)

Tabi Polonya'yı görünce keşke ben de böyle küçük bir şehir de Erasmus yapsaymışım diye hayıflandım ama olsun Berlin'i de seviyorum .

Ayrıca Torun'a özel bir şey değil Polonya'nın çoğu şehrin de hep küçük binalar var bu gerçekten çok hoşuma gitti ve ayrıca küçük olduğu gibi hep tarihi binalar.

Kıssadan hisse Torun'a bayıldım.İyi ki buraya gelmişim diyorum ve yolu düşecek olan arkadaşlar var ise kesinlikle pişman olmazsınız...

Diğer durağımız şu meşhur '' Gdansk '' ve ilk defa tek başıma gezeceğim ...

23 Temmuz 2013 Salı

Lodz'un o taşlı yolları ...


Kopamıyorum ben Polonya dan kopamıyorum.

Şimdiki rotam Lodz. Buraya uğrama sebebim gezimin ilk durağı olması aslın da tam öyle de diyemeyiz.Şöyle ki ben Torun'a gitmek için yola koyuldum ve Lodz da aktarma yapmam gerekiyordu ve yanılmıyorsam 6-7 saatlik zamanım olduğu içi burayı da gezeyim dedim ki şansıma da burada Erasmus'lu bir arkadaşım vardı ve gelmişken onu da göreyim dedim.

Lodz'u gördüğüm için gerçekten çok mutlu oldum çünkü burayı beğendim.İşin açıkçası buraya geldiğim de kafam da çok da bir fikir yoktu evet burada ki binalar çok eski ve aman aman bir yer değil ama ben çok beğendim.

Buraya geldiğiniz de çok da bir beklentiniz olmasın gerçekten çok küçük bir şehir ve tam olarak şehri bilmesem de yapılacak çok da şey yok lakin beni Lodz'un o taşlı yolları kendisine aşık etti.Eski binalar hep bir ağızdan yaşanılanları anlattı işte ben şehrin bu yönüne vuruldum.

Öncelikle çok şirin bir şehir her yer tarih kokuyor.Her yapı eskilerden izler taşıyor bir nevi  zamanda yolculuk yapmamı sağlıyor.Beni en çok yıkık dökük binalar etkiledi ve orayı gördükten sonra anladım ki benim bir yeri beğenmem için binaların bana bir şeyler anlatması gerekiyor :)

Burada ki arkadaşa gelecek olursak işin açıkçası ilk defa burada yüz yüze görüştük ve gerçekten onu tanıdığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.Yaptığı şeyi yapmak için değil gerçekten istediği için yapıyor ve beni gezdirmek için çok değerli vakitlerini bana ayırdı buradan kendisine tekrardan çok teşekkür ediyorum umarım tekrar görüşme fırsatımız olur.

Arkadaşım ilk defa birine Lodz'u gezdiriyorum ve çok mutluyum demesini halen unutmadım :))

Lodz'u gezme konusunda arkadaşım çok yardımcı oldu.Sanırım çoğu yeri gezdik diyebilirim.Gezimiz ilk başlar da çok güzel başladı sonlara geldikçe biraz koşuşturma ile geçti çünkü otobüsümü kaçırma olasılığım vardı.Neyse ki öyle bir durumla karşılaşmadım.

Otobüse biner ve artık Torun yollarına koyulmaya başlarım ..

Bu şehri unutmamak ümidiyle yeni şehirlere merhaba ...

5 Temmuz 2013 Cuma

Christopher Street Day... (+18)

Evet suçluyum, yazmayalı baya bir zaman geçti ve bunun da farkındayım.Bu süre zarfında o kadar çok şey oldu ki hayatım da bazen kah güldüm bazen ise lanet ettim.

Berlin de halen bir günümün nasıl geçeceğini tam anlamıyla kestiremiyorum her gün yeni bir olay ile karşılaşıyorum.Yine Berlin Branderburger Tor tarafların da  arkadaşımla gezerken bir ne ne görelim Festival.

Ve biz çok mutluyuz  : ))

Tabi en başta Festivalin ne ile alakalı olduğunu bilemedik ama Festivalin içerisine dalınca aslında ne tür bir ortama girdiğimizi fark ettik.

 CSD ( Christopher Street Day ) bu festival hakkında sizlere biraz bilgi vereyim.Ayrımcılık ve dışlanma karşıtlığı ve LGBT hakları adına Avrupa'nın bir çok şehrinde düzenlenen bir festival.Ayrıca bu Festival bir çok ülke de farklı isimlendirilmiştir ; Gay Pride, Pride Parade ve ülkemiz de de LGBT Onur ismi ile adlandırılmıştır.
Türkiye de böyle bir festivalin olduğun dan haberim yoktu ve burada bu konu hakkında bir çok bilgi edindim.Evet şimdi Festivale gelecek olursak kesinlikle bu Festivali destekliyorum sonuçta herkesin kendi özgür hakkı dilediği gibi yaşayabilir dilediği insanlarla.

Aslında Festival çok renkliydi muhteşem bir konser vardı arkadaşımla eğlencenin dibine vurduk lakin aslında Festivalimiz iyi giderken çok enteresan olaylarla da karşılaştık şöyle ki ;

Bu fotoğrafın üstüne bir şey söyleyemeyiz sanırım zaten anlamışsınızdır. Festival de gezerken yanımda ki arkadaşla bir anda ulan biz nereye düştük diye kendimize sormaya başladık.Hatta şöyle bir konuşmamız vardı ;

X : Tuna yan tarafta çok enteresan şeyler oluyor.
Tuna : Ne oldu ki !( ve sağ tarafa bakış atarız )
Tuna - X : Yok artık cüşşşş o kadar da değil yuh ....

Aklımıza gelen tüm kelimeler bir bir ağızdan çıkıyor. Bu arada ne gördüğümüze gelecek olursak o da bize kalsın :)

Tabi biz bunları yaşarken bir yandan da artık dönsek mi diye düşünüyoruz ama bir yandan da eğleniyoruz ve her şeye rağmen kalmaya devam ettik.Tabi kaldıkça saatler ilerledikçe yine enteresan şeyler görmeye başlıyoruz.

Festival böyle devam ederken bir yandan da arkadaşla sürekli fotoğraf çekiniyoruz, Festival alanın da bir sürü orijinal kıyafetli insanlarla fotoğraf çekilmek eh bundan da baya bir keyif aldık ve artık yeter deyip yurdun yoluna koyulduk.

( Fotoğraf çekindiğimiz bir kişinin Türkiye de ki olayları bize sorması beni ve arkadaşımı çok şaşırttı ve o saatten sonra herkes Türkiye de ne olup bitiyor bunu takip ediyor tezine vardık ) 

Sanırım benim ve arkadaşım için çok enteresan bir Festivaldi ve böylesini bir daha yaşayacağımı sanmıyorum.Bu arada Arkadaşımın favorisi Victoria'S Secret Meleği'nin fotoğrafını paylaşarak kapanışı yapayım.

Bu arada yanım da ki arkadaş kız arkadaşım  : ))
...