14 Ağustos 2013 Çarşamba

Tek gecelik itiraf...


Bu yazımda kendimle yüzleşiyorum.Bir nevi insanların hakkım da ne düşündüklerini bir bir buraya yazmayı düşünüyorum.Bunun sebebine gelecek olursak; insanlar bazı gerçeklerini söyleyemezler ya bu gerçekleri görmezden gelirler ya da duymazdan !

Yaşam ilerledikçe farkına varmadan hayatımıza yeni yeni insanları dahil ediyoruz ve kimisiyle samimi oluyoruz kimisiyle ise bir daha görüşmemek üzere ayrılıyoruz.Şu sıralar çevremde bir sürü insan var sanırım yavaş yavaş onlardan uzaklaşma zamanım gelmeye başladı.Ayrıca bunu düşünürken zorunda olduğum için değil bunu istediğim için yapmak istiyorum.İstiyorum çünkü hem çevreme bir şekilde zarar veriyorum hemde kendime.

Huy edindiğim bazı özellikler kattım kendime ne yazık ki !

Mesela mı ? Mesela, insanların yaptığı yanlışlıklarla veya bulundukları kötü durumlarla dalga geçmeye başladım.Hatta o kadar abarttım ki insanların acılarıyla dalga geçme durumuna kadar getirdim konuyu.
Başka ? Arkadaşlarımın tabiriyle uyuz biriyim.Başkaları yanlış anlamasın diye konuşulmayıp benim bir konu da yanlış anlamam ne yazık ki uyuz biri olduğum sonucunu ortaya çıkarıyor.Arkadaş çevrem de şaklabanlık yapıyorum bir nevi salaklık diye bilirsiniz buna.Bunu yapma sebebimi arkadaşlarım hiç anlamadılar ve anlamayacaklarını biliyorum bu yüzden buna bir açıklama getirmek istemiyorum.

Bunlarla bitmiyor daha devam ediyoruz.Çok alıngan biriyim, eleştiriye açık bir insan değilim ama bunun tersine eleştirmeyi çok severim ve bu özelliğimde arkadaş ortamımda çok sevilmiyor.Ayrıca lafı karşı taraf istemediği sürece direk söylemem dolaylı bir şekilde lafımı sokarım.Her zaman savunma mekanizmam çalışır her lafa mutlaka bir cevabım vardır ve bu beni biraz hımmm yok biraz değil baya sivri dilli biri yapıyor ve bu özelliğim de çok sevilmez.Bunların yanında kindar biriyimdir belki bu Akrep burcu olmamdan kaynaklanıyor olabilir.Hayatımda unutmadığım ve unutmayacağım anlar vardır mesela.

Ruh sağlığımın çok da yerinde olduğunu düşünmüyorum hatta Türkiye ye gidince bunun için neler yapabilirim araştıracağım.

Uyanık biriyimdir ama bu uyanıklığımı insanları kullanmak için kullanmam bilakis kullanan insanları hiç sevmem ve hayatıma da sokmam.Ayrıca çok safımdır insanlara yardım etmeyi severim hatta bundan zevk alırım ama bunu kötüye kullanan bir sürü insanla karşılaştım burada ve sanırım artık birazcık yoruldum insanlara yardım etmekten ama tabi bu yardım etmeyeceğim anlamına gelmiyor.

Haksızlık konusunda da çok keskin çizgilerim var kesinlikle katlanamadığım şeylerden biri ha bir de zaman.Zaman konusunda acayip takıntılıyımdır hatta bunun için surat asıp olan düzeni bozabilirim ve bu da arkadaşlarımın arasında hiç sevilmeyen bir özelliğim.

Arkadaşlarım benim arkamdan beni tartışıyorlar uyuz birisin ama seni seviyoruz gibi cümleler sarf ediyorlar.Bu ve bu tarz cümlelere kesinlikle alınmıyorum ama sanırım ben bu cümleyi başka tarz yorumlamalarını isterdim lakin böyle düşündüğümü hiçbiri bilmez.

Sanırım hayatı biraz daha içimde yaşamayı seviyordum.Burada tamamen açtım kendimi belki bunu yaparken sınırı bilemedim ve ne yazık ki böyle sonuçlar ile karşılaştım.Bundan pişmanlık duyuyorum unutmamam gereken şeyleri unuttuğum için pişmanım aslında ''kimseye güvenme'' ...

Baktığınız zaman çok da iyi bir özelliğim yok hatta hiç yok, şikayetçi değilim çünkü bu benim !

İnsanların beni ben olduğum için kabul etmeleri gerektiğini düşünüyorum hatta arkadaşlarım kibarlık yapıyorlar ne senle ne de sensiz olmuyor diye !

Ve çevrendeki insanlara sen bunları yaparken neden seninle halen görüşüyorlar? diye sorabilirsiniz bunu bende bazen kendime soruyorum ve cevabını da biliyorum sanırım grupta en salakça şeyleri ben yapıyorum; yapıyorum bu sayede onlarla eğlenceli anlar yaşıyoruz ama onlara sorsanız ben bir uyuzum.

Bu arada umarım bir şey unutmamışımdır şimdilik aklıma gelen özelliklerim bunlar.

Kıssadan hisse; bu zamana kadar bir çok kişiye eşeklik ettim hatta yeri geldi hakaret ettim kalbini kırdığım arkadaşlarım dan özür dilerim.Ben yeri gelir özrümü dilerim yeri gelir yaptığım şeyleri düşünür biraz kafa yorarım, bunu yaparken karşıdan bir şey beklemem (hani ben safım ya).

Şimdi bir mum yaktım ve bir dilek tuttum.

Dileğimin gerçekleşmesi ümidiyle

Hoşçakalın ...

1 yorum: