29 Eylül 2012 Cumartesi

Sağlam Kazık ....

Berlin Berlin hakkında pek bir şey bilmeden yola koyulduğum şehir. Büyük binaların yanında  yeşiliyle dans eden insanlar.Genciyle yaşlısıyla gezilip görülmesi gereken ayrı bir şehir.Önceki yazımda Berline her geçen gün hayran kalıyorum demiştim.Tabi ki bu kararım dan halen vazgeçmedim ve vazgeçmekte istemiyorum. Şimdiye kadar sizlerle güzelliklerden bahsettim ama aslında burada her şey güllük gülistanlık gitmiyor.En büyük sorun kalacak bir yerimin olmaması ve bu sıkıntıyı 4 - 5 gündür yaşamaktayım.

Siz sizin olun buraya gelmeden önce kalacak bir yer ayarlayın çünkü burada kalacak bir yer bulmak çok büyük bir sorun tabi ki bu sorunlar silsilesi bununla da sınırlı değil.Yani buralar eyvallah güzel hoş lakin bir yerimin olmaması moralimi bozarken bir yerden de buradan soğumaya başladım.

Hayat sanırım hep kendini tekrarlıyor.Bir insan hayatı boyunca hep aynı dersi alıp akıllanmaz mı? Buraya gelmeden önce çok rahattım neden ? çünkü ben Berline gidince kalacak yerimi ayarlayacak bir kaç insan vardı noldu ? hiç biri orta da yok.Bu gerçekten insanı çok zor durumda bırakıyor ki buraya gelmeden önce böyle bir şey olacağını tahmin etmiştim.Bildiğiniz gibi '' Eşeğini sağlam kazığa bağla '' sözünden de yola çıkarak siz mümkünse buraya bağlamadan gelmeyin.

Normal de ben çok neşeli biriyimdir genellikle de etrafımdakilere neşe dağıtırım ama burada tamamen zıt bir durum karşısındayım sanırım şu sıralar fazla karamsarım.Bünye de var yapacak bir şey yok.

Ama ben şunu da bilirim hayatım boyunca hiç bir şey önüme düşmedi.Hep ben çabaladım ve başarmak için hep inandım biliyorum ben bunu da halledeceğim tek korkum inancımı yitirmek.


Evet arkadaşlar sıkıntılı günler geçiriyorum tabi bu durum da olunca kafamda sürekli meşgul rahat değil anlayacağınız bu yüzden de halen bir arkadaş çevresi edinemedim tabi bunun sebebi akrabamın yanın da kalmam eğer yurtta falan kalsaydım belki bu sıkıntıları çekmezdim.Gene de buraya gelene kadar hep Hayırlısıyla dedim ve bundan sonra da yaşayacaklarım benim için Hayırlısı olur.

Umarım en kısa zaman da size mutlu haberlerle dönerim....

28 Eylül 2012 Cuma

İlk Hafta ve Yapılması gerekenler ...

Bugün Berlin de 1. Haftamı dolduruyorum.Tamı tamına 1 Hafta memleketimden uzak en önemlisi de ailemden uzak geçiriyorum.Peki bu süre zarfında neler yaptım ? Aslında baktığınız zaman bir çok işi mi hallettim diye bilirim.Tabi öncelik bir hat almaktı sonuçta ailemle görüşmem gerekiyordu.Ben de bir çok siteden araştırma yaptım ve bana en uygun hattın '' Türk Telekom Mobile '' olduğuna karar verdim.

Şunu söylemek gerekirse aylık 20 € karşılığında Türkiye de ki tüm Avea ve Sabit Hatlar ile konuşmak ücretsiz.Diğer özellikleri öğrenmek istiyorsanız buradan bakabilirsiniz.Şimdilik ben çok memnunum her gün ailemle görüşebiliyorum : )

Peki bunu hallettikten sonra sıra diğer işlere geldi  '' Bürgeramt '' a gitmeye.Arkadaşlar Berline geldiğiniz zaman 7 gün için de buraya gitmeniz gerekiyor bunu sakın unutmayın.Çünkü buradaki işlemi yapmadan kesinlikle diğer işlerinizi halledemezsiniz ve işlemlerinizi hallettikten sonra size altta ki resimde ki gibi bir belge vermeleri gerekiyor.
Bu belgeyi aldıktan sonra artık geriye kalan tüm işlemleri yapabilirsiniz ve bu belgeyi de kaybetmemeye çalışın çünkü sizin için çok önemli.Evet arkadaşlar bunları yaptıktan sonra artık okulun benden istemiş olduğu Sigorta olayına geldik.


Berlin de bir çok  sigortaya başvurabilirsiniz lakin benim AT / 11 Belgem olduğu için AOK ile anlaşması bulunduğundan ben buraya başvurdum ve herkesin de bildiği gibi hiç bir ücret ödemedim ayrıca bu belge bende olmasaydı aylık 77 € ödemem gerekecekti bu anlamda çok şanslıyım : ) Şimdi belgeyi almaya gidince bizimle ilgilenen kadın bu belgenin ne anlama geldiğini bilmiyordu ve bir kaç yeri aradı ve sonun da kabul etti.Yani kabul etmeyecekler diye biraz ürkmedim değil.Ayrıca arkadaşlar burada ki bir çok resmi yerde Türkçe ve İngilizce bilmiyorlar eğer Almanca bilen biriyle giderseniz işinizi çok çabuk halledersiniz.

Anlaşmayı yaptıktan sonra size yukarıdaki gibi bir belge verecekler ve bunu alıp okula verecek olduğunuz dosyanın içerisine koyduktan sonra işleminiz bitmiştir.


Bu işlemleri yaptıktan sonra sıra banka işini geldi ve benim tercihim '' Sparkasse '' oldu.Sebebi ise Berlin de en çok şubesi olan banka olmasından kaynaklanıyor.Buraya kadar her şeyi bir şekilde hallettim lakin bu banka işini benim halletmem gerekiyordu ve öylede oldu.Tabi ki hemen olmadı biraz uğraştığımı söyleyebilirim.Şimdi efendim bankaya gittik bize Termin verdiler yani bir gün sonra.Şimdi ben Almanca konuşamıyorum ya Banka da İngilizce bilen birine randevu verdiler.



Efendim ben bir gün sonra tekrar bankaya gittim ve heyecandan öleceğim hani ingilizce az çok biliyorum ya yapamazsam diye bir teleşa düştüm ama korkunun ecele faydası yok ve randevu saati geldi.Benle ilgilenen kişi Stefan Borowy. Abi adam o kadar kibar o kadar güzel konuşuyor ki ben biraz rahatladım neyse her şey yolunda anlaşmaya başladım tam Banka işimizin sonuna yaklaşıyorduk ki ben adama bir şey söyledim tabi o çok anlamadı çünkü söyleyemedim : ) Neyse beni bir telaş sardı anlatamam yani ne söylediğimin farkına varmaz oldum ve kilitlendim yani anlaşamıyoruz : ) Sonra Stefan o banka da çalışan bir Türkü aradı ve bana bir sonra ki gün için''  Termin - Randevu '' verdi ve 2. randevu günümde daha rahattım çünkü bir Türk ile konuşacağım neyse o gün de geldi benimle o gün Gülay Aksu ilgilendi gerçekten bana çok yardımı oldu.Onunla konuştuktan sonra tüm işlerimi hallettim ve ben bu banka olayından da kurtulmuş oldum : )



Okula ilk gidiş ... Arkadaşlar ben Berline gelmeden önce mailleştiğim bir arkadaş vardı.Adı Şeydanur : ) İnanır mısınız bir birimizi görmeden 2 - 3 ay mailleştik sebebi aynı Üniversite de eğitim alacak olmamız.Dün ilk defa yüz yüze görüştük gerçekten çok farklı bir duygu.Şeydanur benden çok önce Berline gelmişti ve sağ olsun bana dün çok yardımı oldu.Arkadaşlar okula gittiğiniz zaman '' Semester Ticket '' için 225.90 € yatırmamız gerekiyordu ve biz de Şeydanur'un yardımıyla bu işi de halletmiş olduk ve dün Türkiye den Erasmus ile gelen 5-6 arkadaşla tanıştım ve bu beni ciddi anlamda çok mutlu etti.

Şimdi akrabamın evinde oturmuş müzik dinliyor ve bir yandan da kalacak yer arıyorum.Umarım en kısa zaman da kalacak bir yer bulabilirim şimdilik zor gözükse de '' moral bozmak yok '' Şeydanur dan unutmamam gereken nasihat .


24 Eylül 2012 Pazartesi

Schönefeld & Hatırlatmalar Silsilesi ....

Güzel bir sabaha uyandım demek isterdim ama dışarısı bugün kapalı ama olsun ben bu havayı da severim : )

Her gün yeni yeni yerleri görmekteyim ve bu beni çok memnun ediyor ne de olsa tek başıma imkanı yok gezmemin ki şunu da fark ettim eğer benim burada tanıdığım olmasaydı emin olun çoğu yeri göremezdim.Şimdi gelelim dün akşam neredeydim. Efendim dün Schönefeld Havalimanındaydım.Bildiğiniz gibi ben Berline gelirken Tegel Havalimanında bulundum.Dün Havalimanından birini almamız gerekiyordu ve bu sayede de bende o havalimanını görmüş oldum : )
Yanda ki resimden de gördüğünüz gibi aman aman bir büyüklüğü yok yani bana kalırsa Antalya Havalimanı daha güzel.Şimdi arkadaşlar Berlinde 2 tane havalimanı var biri Tegel diğeri Schönefeld.Arkadaşlar Schönefeld Havalimanı şehir merkezinin dışında kalıyor ve bu havalimanına giderken yeşillikler içinde gidiyorsunuz ayrıca bir köyün içinden de geçiyorsunuz.Ayrıca köy dedim ama bizim oradakiler gibi değil yani bildiğin şehir : )))

Efendim bu evlerin yanında mutlaka büyük mü büyük ahırlar mevcut yani çoğu evde var.Bildiğiniz gibi buralarda hayvancılık ve tarım yapılıyor.Neyse şimdi konumuza  dönecek olursak ; Hepinizin de bildiği gibi önce ki yazılarımda sizlere bir haber vermiştim Berline yeni bir havalimanının yapılacağına dair ve bu havalimanını dün gördüğümü söyleyebilir ve sıkı durun büyülendim ......

Bir havalimanı bu kadar büyük ve bu kadar  ışıl ışıl olması çok etkileyici sanırım bu sene bitmesi gerekiyormuş ama yetiştiremediklerinden  bir veya iki seneye uzatılmış.Arkadaşlar bu Havalimanı Schönefeld Havalimanına çok yakın ve ayrıca yeni yapılan Havalimanı tamamlandıktan sonra diğer havalimanları kullanılmayacakmış bu da yeni aldığım duyumlar arasında : )))



Arkadaşlar Berline gelince bu işaretlerden çok göreceksiniz bu işaretin anlamı U- Bahn. Bunu paylaşmamın sebebi ise eğer Schönefeld Havalimanına gelecek olursanız U- Bahn binerek şehir Merkezine gelebilirsiniz.U-Bahn' a binmeniz işlerinizi daha çok kolaylaştıracağına emin olabilirsiniz.Yani anlayacağınız Tavsiye edilir : )))

Ayrıca Berline geldiğiniz zaman mutlaka City Map temin edin size çok faydasının olduğunu söyleyebilirim.




Arkadaşlar şuan kaldığım evin balkonundan çektiğim bazı resimleri ilk sizlerle paylaşıyorum : ) ve küçük bir bilgilendirme yapayım bahçemizde şirin mi şirin bir sincabımız var : )))

23 Eylül 2012 Pazar

Berlinden ilk izlenimler...

Güzel Berlin den güzel insanlara selam olsun.Bugün Berlin de 3. günüm ve her gün Berline aşık oluyorum. Bugün bir çok yeri gezdim ; Brandenburg Tor, Reichstag ( Federal Meclis ), Holocaust Mahnmal ( Anıt ), Berliner Fernsehturm ...

Tabi ki de sizlere gezdiğim yerleri uzun uzun anlatacağım ama onun öncesinde Berlin de dikkat etmemiz ya da bilmemiz gereken önemli şeyler var.

Arkadaşlar Berline geldiğiniz zaman buraya gerçekten hayran kalacaksınız.Her şey o kadar düzgün ki gerçekten ben çok şaşırdım.....

Öncelikle buradaki trafikten bahsetmek istiyorum ama bu önceliğim yayalardan başlamasının gerektiğini düşünüyorum.Efendim burada ki insanlar o kadar kuralcı ki eğer yoldan araba geçmiyorsa yayaların geçmesi gereken ışık yanmadan kimse karşıdan karşıya geçmiyor.Bu beni gerçekten çok şaşırtmıştı.Zaten bir müddet sonra ben de alışmaya başladım yayalar için yanan Yeşil ışığı gördüğüm an sağıma soluma bakmadan rahatça geçiyorum yani Türkiye de ki gibi değil.Türkiye de senin geçmen gerekirken araba aniden sana çarpabiliyor.

Fahrradwege ( bisiklet yolu )  arkadaşlar cidden böyle bir yol var yani ben görünce çok şaşırdım arkadaş bisikletli insanların normal yoldan ayrı bir yol hakları daha var ki burada ciddi anlamda çoğu insan bisiklet kullanıyor.Ayrıca çoğu metro ve tramvaylara bu bisikletlerini de yanına alabiliyorlar.

Ayrıca bisiklet deyip geçmeyelim vallahi çoğu bisiklet yani benim gördüklerim o kadar lüks ki ağzım açık kaldı.



Ayrıca arkadaşlar bisiklete herkes kafalarına göre binemiyorlar.Bisiklete binebilmek için bile bir çok aşamadan geçiyorlar vallahi Türkiye de ki bisiklet olayını düşününce millet kafasına göre bisiklete biniyor sanırım o yüzden çoğu bisikletli bisiklet sürmeyi öğrenmeden vazgeçiyorlar.

Resimde de gördüğünüz gibi sürücülerin her şeyi tam zaten tam olmak zorunda çünkü ciddi anlamda para cezası bulunuyor.




Şimdi gelelim Berlin trafiğinin neden bu kadar iyi ve düzgün olduğuna.Arkadaşlar burada öyle bir sistem var ki bence tüm şehirlere uygulanması gerekiyor.Özellikle İstanbula.



Arkadaşlar yukarıdaki plan belki biraz karışık gelebilir ama hiç de karışık değil bundan emin olabilirsiniz. Çünkü bugün test ettim ve onayladım : )))Arkadaşlar burada S Bahn - U Bahn  ve diğer taşıma araçları var ama en çok bu ikisi kullanılıyor.S Bahn yerin üstünden U Bahn ise yer altından giden trenler. Bunların olması gerçekten Berlin trafiğini kolaylaştırıyor.

Şimdi gelelim benim çok ama çok hayran kaldığım '' Gartenkolonie ''.Arkadaşlar burada çoğu yerleşim yerlerin de binalar olduğu için çoğu insan hem vakit geçirebilmek içinde hem de doğanın güzelliğini doğanın içinde yaşamak için bahçe satın alıyorlar ve bu bahçeye lüks mü lüks bir baraka yapıp bu arada baraka dedik ama cidden lüks : ) ve barakanın da yanına sebzeler, meyveler, ağaçlar, çiçekler dikiyorlar.Hatta bir tanıdığımızın bahçesinde yapay bir havuz içinde de bir sürü balık vardı : ) Düşünün o kadar A' dan Z' ye her şey düşünülüyor.


Şimdilik sizlere anlatacaklarım bu kadar şuanlık her şey yolunda ve umarım da hep böyle devam eder ....

Berlin düşündüğümden de daha güzel bir yer bunu bir kez daha anladım : )

22 Eylül 2012 Cumartesi

Tegel Havalima'nın da bir Türk ...

Hüzün denizinden yükseklere hem de çok yükseklere uçmanın keyfini çıkarmaktayım.Uçak yolculuğu gayet güzeldi diyebilirim tabi güzel geçmesinin sebebi yanımda bir Türk'ün olmasından kaynaklanıyor.İlk defa uçağa binen biri olarak çok keyif aldığımı söyleyebilirim : )


Ve uzun mu uzun yani 3 saat içerisinde Tegel Havalimanına varmış bulunmaktayım.Uçaktan indiğim an çok heyecanlandığımı söyleyebilirim.Hep haberlerde görürdüm işte önemli kişiler uçakta  merdivenden  inince etrafındaki insanları selamlamaya başlar ya işte ben de uçaktan indiğim an öyle hissettim lakin tek fark ben daha öğrenciyim  : )) Her neyse efendim uçaktan inince bir titreme geldi yani Berlin çok soğuk üşüdüm !!!!! tabi ben Fethiyeden direk Berline gelince baya bir üşüdüm.Ayrıca unutmadan uçağa Antalya'dan bindim.

Tegel Havalimanından bahsedecek olursam da aman aman bir çekiciliği yok yani sıradan bir havalimanı ama son aldığım duyumlara göre 1- 2 yıl içerisinde Tegel Havalimanı daha büyük bir yere taşınacakmış şimdiden onun bilgisini vereyim.

Neyse gelelim uçaktan indikten sonra ki yaptığım işlere.Efendim tabi ben yanımda bir Türkün olmasından dolayı çok rahattım vallahi o abi yanım da olmasaydı heyecandan ne yapacağımı bilemezdim.O yüzden onun peşinden ayrılmadım : )))) Her neyse uçaktan indik daha sonra pasaport kontrolü için sıraya girdik ve sıra bende ?

Adam pasaportuma baktı sonra bana baktı ve daha sonra pasaporta mühürü bastıktan sonra ''Almanca konuşabiliyor musun ? '' dedi ve ben de '' so so '' demekle yetinebildim.Hayır düşünüyorum da ben bunu hangi akla hizmet dedim : ))) Neyse ki adam olmayan muhabbeti uzatmadan sadece gülmekle yetindi.

Sıra bavullarımı almaya geldi.Bekle bekle bavullar gelmiyor.Abi 10 dk. oldu valiz yok 20 dk. oldu gene valiz yok tabi biz bavul beklemek için yanlış yerde durunca bavul tabi ki de gelmez : ))) Unutmayalım ben daha acemiyim arada böyle olaylar olabilir ama nedense orada ki çoğu Almanların benim yaptığım hatanın aynısını yapmaları beni şaşırttı : ))

Bavulumu aldıktan sonra beni bekleyen akrabamın yanına gitmeye geldi.Arkadaşlar şunu da söylemek isterim gideceğiniz her hangi bir ülkede tanıdığınızın sizi karşılaması kadar güzel bir duygu olamaz.

Fevzi abimle buluştuktan sonra arabaya binerek evin yolunu tuttuk ve ilk olması sebebiyle eve geldikten sonra  biraz dinlendim ve daha sonra dışarıya çıkarak biraz etrafı tanımaya koyuldum.Arkadaşlar buralar o kadar güzel ki  diğer yazılarım da bu güzellikleri sizlerle en ince ayrıntısına kadar anlatacağım.

Şimdilik buraların çok güzel ve bir o kadar da soğuk olduğunu söyleyebilirim...


20 Eylül 2012 Perşembe

Dönüm Noktası...



Biri var.....
Sona yaklaşan biri var,
Türkiye ye veda diyen biri var,
En önemlisi de arkasında bir çift gözyaşı bırakan biri var.

Önceki yazımdan farklı duygular barındırmıyorum.Gene karmaşık duygular içerisinde gidiş saatini bekliyorum. Zaman ilerledikçe hayatıma bir bir insanlar ekleniyor ve eklendikçe bir yandan da eksilmeye başlıyor aslında.

Bundan 2 yıl önce başlayan Erasmus macerası...
Hakkında bir şey bilmeden nedense başvurmalıyım dediğim ve bir anda kendimi bu olayın içerisinde bulduğum bir macera.Geriye bakınca ne zorluklardan geçmişim  ne sıkıntılar çekmişim.

- PİŞMAN MIYIM ?
- Asla !

Hayatım boyunca yaşadığım streslerin sanırım en eğlencelisi olsa gerek çünkü bir yandan stresli diğer yandan da heyecan verici bir durum.Ne garip değil mi?

Ben hep şuna inanmışımdır ; herkesin hayatın da bir dönüm noktası vardır ve Erasmus da benim hayatımın 2. dönüm noktasını oluşturmaktadır.İlki ne diye soracak olursanız o yazımı buradan okuyabilirsiniz.Bu dönüm noktaları o kadar önemlidir ki bir insanın hayatını hem olumlu hem de olumsuz yönde etkilemektedir.İlk dönüm noktası hayatımın tüm olumsuzluklarına ışık tuttuğunu söyleyebilirim.Şimdi sıra 2. Dönüm noktasın da.Yarın ilk adımı atmış olacağım eh biraz üzgünüm biraz heyecanlıyım  ve tüm duygulardan biraz biraz ......

Arkam da bıraktığım o kadar çok dostum var ki tabi öncesinde benim için çok değerli ailem onları bırakıp gitmek ne bileyim zor geliyor.Sanırım bu yazımdan da anlayacağınız gibi duygusal bir kişiliğe sahibim : ))
Anlayacağınız özleyeceğim çok insan var.

-MUTLU MUYUM ?
-Hem de çok.

Üniversiteyi kazanmadan önce 2 hayalim vardı ya da hedefim ilki inşallah yarın gerçekleşiyor.Diğer hedefimi gerçekleştirmek için çabalıyorum ve yapacağıma inanıyorum.Hedef koymak insanların işlerini kolaylaştırdığını düşünürüm.Hedef hazır ve ne yapman gerektiği belli sadece inanmak, sanırım Erasmusa ben inandım.

Aklım gönlüm böyle karmakarışık bilmem sadece ben mi böyle hissediyorum yoksa böyle hisseden arkadaşlar var da duygularını bastırıyor mu ? Şimdi son hazırlıklarımı yapıyorum.Valizim hazır bir yandan da müzik dinliyorum (Göksel-Hasretinle Yandı Gönlüm) Yalnız şarkıyı yazdım ama bu yazdıklarımın şarkıyı dinlemem ile alakası var mı onu bilmiyorum : )))  Olabilir !

Ve yarın büyük gün umarım bir aksilik olmadan Berlin de bulunacağım...