23 Ekim 2013 Çarşamba

Geçmişten gelen insanlar...


Gözlerimi son kez karanlığa yumdum ve bir dilek tuttum.Son kez yalnızlığımı geçmişimde bıraktım.Yalnız bir ağaç misali sadece köklerimden beslendim.O gece; karanlığa ışık olan bir yıldızı esir aldım ve uzun uzun baktım hemde hiç sıkılmadan aslında baktıkça hayallere kapıldım gözlerimi ondan alamadım baktım baktım baktım çünkü yarın göreceğim yıldız benim değildi.

Sabah uyandım gözlerimi büyük bir heyecanla açtım zaman akıp gidiyor ama ben hiçbir şeyin farkına varamıyorum.Önce bir uçağa bindiriyorlar daha sonra başka bir şehirde gözlerimi açıyorum.

Yeni bir hayat, yeni bir başlangıç ,

Eh biraz ürperiyorum çünkü hiç tanımadığım yüzlere bakıyorum.Baktıkça ben neredeyim diye defalarca kendime soruyorum.Sorduğum sorulara heyecanımı katınca işin içinden çıkamıyorum.Tanıdık bir sima beliriyor o belirsiz suretlerin arasında ve el sallıyor, ona koşuyorum sanki elimi uzatsam beni bu belirsizliğin içerisinden söküp atacakmış duygusuna kapılıyorum..

BİRİNCİ AY
...
İKİNCİ AY
...
ÜÇÜNCÜ AY
DÖRDÜNCÜ AY
...
BEŞİNCİ AY
....
ALTINCI AY

Bu süre zarfında bir çok insan tanıdım; tanıştık, konuştuk, güldük, eğlendik...Bu arada tanıştığım çoğu insan ile İnternet ortamında veya yüz yüze tanıştım. Altıncı Ay'ın sonuna doğru bir Dernekte eğitim vermeye başladım ve bir arkadaşımın vasıtasıyla çok güzel insanlarla tanıştım.

İlk Altı Ay benim için ne kadar kötü geçtiyse son Altı Ay benim için bir o kadar güzel geçti.İlk Altı Ay hakkında sizlere bir paylaşımda bulunmayacağım çünkü hatırlamak istemediğim olay ve kişilerden bahsetmek istemiyorum.

Ben öyle değerli insanlarla karşılaştım ki bunları kimi zaman yüzlerine karşı söyledim kimilerine de şımarırlar diye söylemedim : ) şaka bir tarafa hayatıma giren herkese çok teşekkür ederim ama özellikle birazdan isimlerini paylaşacağım insanların hepsi benim için çok değerli.Ben bir arkadaş istedim ve bir sürü dostum oldu.Kimi zaman derdime ortak oldular kimi zaman da nazı mı fazlasıyla çektiler anlayacağınız onların hakkını kesinlikle ödeyemem ve yeri gelmişken hayatıma giren herkese hakkım helal olsun ! Bazen diyorum ki benim yaptığımı bana bir arkadaşım yapsa kesinlikle arkadaşlık kurmam bana ne der geçerim ama dostlarım bana kesinlikle böyle davranmadılar ki onları bu yüzden çok seviyorum : ) şaka şaka ben onları iyi birer insan oldukları için seviyorum, hayatıma renk kattıkları için seviyorum ve hayata güzel bakmamı sağladıkları için seviyorum ve bu arkadaşlarım hayatımın hiç bir zamanında aklımdan çıkmayacaklarının garantisi şimdiden veriyorum.

Biz o kadar iyi birer dost olduk ki aklıma; Yıhyıhyıh, Suşi, Kepçe Yıldızı,Sarma sigara, Peynir, Muz, Berliner Bira, İstanbul, Eskişehir, Ankara, Berlin, Denizli, İskoçya, Çikolata, Zeytin ... geldiği zaman hemen isimler zihnim de canlanıyor.

Hayatıma nefes olan insanları sizlere büyük bir gururla paylaşmak isterim; Nihal, Hakan, Sinem, Begüm, Gürkan, Ozan, Şelale, Tuba,İsmail, Berk, Mustafa, Berlin-Rize Kültür ve Dayanışma Derneğinde ki büyüklerim, Berlin de ki ailem (Veli,Amaç,Şerefnur,Gaye), Fevzi, İsmail, Füsun, Özge, Şeydanur, Didem ... ve sürüp giden bir sürü isim ama sanırım ilk dört ismin dostluğu bende daha büyüktür.

Dört Yapraklı Yonca; onlar benim uğurum, şansım, kardeşim(Begüm), abim(Hakan), ablam(Nihal,Sinem) ve onlar için söylenebilecek bir sürü güzel sözler ...

İnsanların şanslı olması yanında ki insanların güzelliğinden kaynaklandığını düşünürüm.Bu yüzden hayatım boyunca hep güzel insanlar edinmeye çalıştım ki öyle yaptığımı da bundan bir kaç sene önce düşünmüştüm lakin her güzel insan ne yazık ki çok da güvenilir olmuyormuş ama Berlin de tanıştığım dostlarıma güveniyorum, hepsini seviyorum ve hepsini çooooook özlüyorum.

Bambaşka,
Yazılan, çizilen, okunan her şey bugün bambaşka, bugün baktığım resimlerde başka ! Her gün senden benden kalan anıları biriktiriyorum ve hepsine baktıkça yeni yeni anlamlar yüklüyorum.Zaman ilerledikçe keşkelerim artıyor.Keşke tekrar hep beraber olabilsek gibi cümleler kuruyorum.Ha bu arada sadece Berlin'i güzel yapan insanları özlüyorum. 

Neden özlem duyduğumuz insanlar hep uzakta yaşıyor ? Sanırım buda hayatın başka bir cilvesi :) belki de uzak olması dostluğun kıymetini anlamamızı sağlıyor olabilir.

Ben olmak isteyip de olamadığım zaman da tek başımayım.
T.K


Gözlerimi kapıyorum ve kendimi dinliyorum, zihnimde yeni düşünceler canlanıyor ve her düşünce bir insanla birleşiyor ve ardından gülümsüyorum ve artık yeni hayatıma MERHABA diyebilirim.

Son olarak Hayatıma giren herkese ÇoK teşekkür ederim.Hepiniz Ayrı ayrı seviliyorsunuz ,
Ve artık bu blog da böylelikle son bulur.

Artık Kısa Cümleler Kuruyorum
....


Sizi bilmem, ama ben karar verdim.
Su gibi duru olup hep akmaya,
Başka sular tanıyıp, çoğalmaya,
Dalgalanmaya, taşmaya...

Son günlerde çok düşünür oldum,
Zor zamanları çabuk atlatır oldum.

Yalnız mıyım insanlar içinde?
Arkadaşlarım, aşklarım içimde.
Yara aldım bundan iki yıl önce,
Hiç susmadım, şarkı söyledim günlerce

Artık kısa cümleler kuruyorum,
Sevdiklerim, sevmediklerim yanımda.
Kabullendim her şeyi olduğu gibi.
Yola çıktım, yarınlara...

Son günlerde çok düşünür oldum,
Zor zamanları çabuk atlatır oldum.

Bakıyorum aynaya her gece,
İçim rahat, biraz yorgunum sadece.
Hayatıma giren herkese,
Yaşanmış her şeye 

Teşekkürler büyüyorum sizinle
Teşekkürler, büyüyorum sizinle...

ŞEBNEM FERAH
ARTIK KISA CÜMLELER KURUYORUM
...
THE END
: )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder