Amsterdam dan gelen arkadaşıma teşekkürü bir borç bilirim.O meşhur arkadaşımın adı Yasmiş o kendini bu isimle tanır.Sağ olsun onun sayesin de enteresan bir gün yaşadım.Kendileri Poznan da Erasmus öğrencisidir.
Evet şimdi gelelim aksiliklere Berlin den Poznan'a giden bir arkadaşım yeni almış olduğu 699,00€ luk bilgisayarı çaldırmasıyla başlayan aksilik tufanı ve bunun devamında da Yasmiş'in kaçırmış olduğu otobüs.
Çok yorgunum hem de çok.
Neden mi?
Koşa koşa Schönefeld Havalimanına yetişmeye çalışıyoruz.Benim sırtımda bir çanta elimde de Yasmişin valizi.Otobüs durağının bulunduğu yere varıyoruz lakin bir de öğreniyoruz ki otobüs 2 dk önce kalkmış.Hayda ! Hayır koştuğumuza mı yanayım yoksa Yasmişin bir gece daha bende kalmasına mı ? :)
Şaka bir tarafa Yasmişin yeri bende çok ayrıdır.Eğer bloğu mu okursa bunu da buradan duyurmuş olayım : )))
Otobüs kaçtı ve biz de normal olarak yurda döndük tabi dönmeden önce biralarımızı aldık nede olsa efkarlıyız.
Yurda geldik ama tabi ne kadar da Avrupa da bir 3 ay geçirsek de yüzsüzlüğümüzden hiç bir şey kaybetmemişiz.Bunun sebebi; kendimizi bir partiye davet ettirmemizden kaynaklanıyor : )
En azından biz parti sanıyorduk meğersem millet oyun oynamak için toplanmış.
Oyunumuzun adı ;
Evet aslında soru cevap şeklinde oynanan bir oyun.Ben oyundan keyif aldığımı söyleyebilirim.Yani sizlere oyunu uzun uzun anlatmak isterdim ama eğer oyunu merak eden arkadaşlar olursa blog yazımın altına yorum atsınlar ben oradan kısaca oyun hakkında bilgi vereyim : )
Tabi biz oyun oynuyoruz bir yandan da içiyoruz. Yanlış hatırlamıyorsam ben 2 bira içtim ve bunun yanında Rus votkası ve likör.
Arkadaş o değil de burada su gibi içiyorum Türkiye ye gidesiye ben alkolik olmazsam iyidir.
Şimdi gecemiz güzel geçti tabi Yasmiş için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.Kendileri ne kadar çok birayı sevse de o gece sarhoş oldu : )))
Aaa bu arada unutmadan Yasmiş Belçika yada gitmiş ve bana oradan Çikolata getirmiş.Ah şu vefalı arkadaşım.
Gecemize dönecek olursak o gün benim için ilkleri yaşadığım bir gece oldu.
Almanlar ile oyun oynamak hemde Almanca bir şey anlamadan çok keyifli zaman geçirmek !
Yani ne yapıp edin böyle ortamlara akın emin olun hem arkadaş edinmeniz daha kolay olur hemde kelime dağarcığınız artmış olur...
Ayrıca Berlin de yeni yeni sokaklar keşfediyorum ve daha öncede söylediğim gibi her geçen gün Berlin'e bir kez daha aşık oluyorum.
Merhaba! Ben de Almanya'da Erasmus yapmaktayım, buradaki arkadaşlarımla birlikte şu sıralar sınav öncesi durgunlukta değişik oyun arayışlarına girdik :D Oyunu biraz açıklayabilir misin, ya da anlatması zahmetliyse açıklamanın olduğu bir kaynağa link? :)
YanıtlaSilMerhaba! İşin açıkçası oyunun ismini tam bilemediğim için ne yazık ki link veremiyorum ama kısaca anlatabilirim.Aslında bu oyun bizim Milyoner oyununu birazcık andırıyor.Şöyle ki ; bu oyunda sadece 20 kutu ilerliyorsun ve 20.kutuya gelen kişi oyunu kazanıyor.Ayrıca oyunda 2 farklı renkte zar var biri turuncu diğeri ise siyah.Turuncu : ja - Siyah - Nein ifade ediyor.Daha sonra ortada soru sorulması için bir sürü kağıt var ve herkes tek tek soru soruyor.Mesela bir kağıt çekiyorsun ortadan o kağıtta 4 tane soru var peki hangisini soracaksın ? O da şöyle ki çekmiş olduğun kağıdın sorusunu bir sonra ki arkadaşın soracağı kağıdın üzerinde yazan numaraya göre soruyorsun ve soru sorulduktan sonra herkes düşünüp turuncu veya siyah zarı kimse görmeden bir poşete atıyor daha sonra herkesin önünde saati andıran bir kağıt var o da tahminlerinizi yansıtıyor yani kaç kişi ja demişse o sayıyı işaretliyorsun ve tüm zarlar açıldığında eğer tahminin doğruysa 3 kutu ilerliyorsun ama senin tahminin açıklanan sayının bir altı veya bir üstü ise o zaman sadece 1 kutu ilerleye biliyorsun.
SilŞimdilik oyun hakkında böyle bilgi verebiliyorum umarım anlatabilmişimdir :)