12 Ekim 2012 Cuma

TU Berlin de Fransız ...

''''' 10 Ekim 2012   -  Department Orientation Session - Winter Term  - saat 12:00 '''''

O günün sabahından başlayacak olursak pek keyfim yoktu sebebi ise bir gün önceden içki olayını birazcık fazla kaçırmam.Peki o gün ne içtim yanlış hatırlamıyorsam iki bira, rakı, bir de badem likörü ! Arkadaş ben içki konusunda pek iyi değilimdir nedense o gün birazcık fazla karıştırdım içkileri : )
Ama genede yıkılmadım ayaktayım : )))

Evet nerede kalmıştık o günün sabahı...
Toplantının 12 : 00 da başlaması aslında benim açımdan iyi oldu çünkü benim şuan kaldığım yurtla okulun mesafesini tam kestiremediğim için bir saat öncesinden çıkıp ve tam zamanında okula varmış olmam saat konusunda iyi bir zamanlama yaptığımı gösteriyor.Şimdi toplantıda benim bildiğim üç türk vardı biri ben diğerini sizler tanıyorsunuz Şeydanur ve diğer arkadaşta Didem.

Efendim ben salona girdiğim de salonun o kadar kalabalık olacağını düşünememiştim yani ana baba günüydü yani ben bu toplantının sadece erasmus öğrencilerine yapılacağını sanıyordum lakin Üniversiteye yeni başlayan öğrencilerde o toplantıya dahil olmaları tabi ki salonu baya doldurdu.Şimdilik buraya kadar bir sorun yok.


Sorunlar toplantı başlayınca ortaya çıktı.Ne gibi sorunlar diye duyar gibiyim.Evet arkadaşlar toplantımız Almanca olarak bize sunuldu ve tabi böyle olunca benim surat yanda ki gibi olmasa da ona yakındı  : ) 

Toplantı sırasında bir sürü insan konuşma yaptı ama bende tık yok anlamıyorum hele biri vardı sanki adamı atlılar kovalıyordu.Arkadaş insan hiç mi nefes almaz ya böyle bir Almanca konuşulamaz yani.Neyse artık tamam dedim toplantı da bir Fransız var kim mi tabi ki de ben !!

Anlamıyorum anlamıyorum ....ama dersler başlayınca ne gibi bir durumla karşılaşacağımı aslında bu toplantıyla öğrenmiş oldum : ))  sonuçta tecrübenin iyisi kötüsü olmaz dimi ama : )))

Hayır o değil konuşmacıların ne demek istediğini anlamıyorum ya bir de adamlar espri yapıyor herkes gülüyor ben öküzün trene baktığı gibi etrafıma bakıyorum hayır bazende bozuntuya vermeden kikiriyorum ama sebepsizce : )))  Ah ah şu ben.....

Bu arada toplantı başlamadan önce kapıda Red Bull ve kağıda yazılmış numaralar dağıtıyorlardı.Tabi Red Bull okey afiyetle içtim ama sayı ne alaka onu çok çözemedim.Her neyse toplantımız bitti ama sıra eziyetin ikinci raunduna geldiğini önceden sezemedim : )))

Efendim bize dağıtılan numaralar meğerse herkes bir grup olup işte üst sınıftakiler okul hakkında yeni gelenleri bilgilendirilmesi için dağıtılmış.Benim numaram 13....


 Gruplar belli bu arada bizim grubun başında 2 tane güzel mi güzel kız vardı   : )))

Şimdi kızları bırakıp yazımıza devam edelim : ))))
Evet arkadaşlar sınıfa gittik arkadaş herkes Almanca konuşuyor ben gene Fransız neyse bu başımızdaki kızlar bir şeyler söylediler tabi ben doğal olarak bir şey anlamadım meğersem kendinizi tanıtın falan demiş tabi bunu nerden anladın ? diyecekseniz yani bana gelene kadar sıra herkes kendini tanıtıyordu : )))) Zekice demi kabul edin : )))

Sıra bende Almanca olarak Almanca konuşamadığımı ve İngilizce konuşmak istediğimi söyledim ve sonra İngilizce olarak kendimi tanıttım daha sonra Erasmus öğrencisi olduğumu söylediğim zamanda kızlar birbirine bakıp 2-3 sn. öylece kaldılar.Sanırım beni beklemiyorlardı : ))))  Sürprizzzzz !!!!!!

 Neyse millet konuşuyor benim surat ifadesi gene aynı anlamıyorum.Tanışma faslı bittikten sonra sıra okulu tanımaya geldi.Allah dan Ahmet bana okulu daha önceden gezdirmişti.Her neyse okulu gezdikten sonra arkadaş canım sıkıldı yolda yürürken bir de ne duyayım yanımda ki çocuklar Türkçe konuşuyorlar hemen yanlarına gittim ve öğrenci oldukları söylediler ve onlarla da tanışmış olduk bu sayede tabi ben arkadaşlarla tanışınca benim grup gözden kayboldu aman zaten anlamıyorum dedim deyiş o deyiş yurdun yolunu tuttum.

Ayrıca sizlerle şunu da paylaşmak istiyorum bizim grup da bir Türk daha vardı ama doğma büyüme Berlin de yaşamış.Çocuğun Türkçesi iyi sayılırdı hayatında bir kere Türkiye ye gitmiş memleketi de Elazığmış.Aslında buraya kadar her şey normal çocuk bana demez mi ben kendimi Alman olarak görüyorum diye ben öylece kala kaldım yerimde yani ayrıca çocuğun ismi de Türk ismi.Ne bileyim tercih meselesi ama ben garipsedim....

Ne olursa olsun nerede doğarsan doğ eğer Türk kanı varsa sen de sen Türksündür...desem yanlış olur mu ki ????

Her neyse herkesin kendi tercihi...Anlayacağınız o gün yaşanmamış gibi hayatıma devam etmeye çalışıyorum hadi hayırlısı : )))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder