7 Ekim 2012 Pazar

Yurtta ilk gün ...

Evden ilk ayrılış yurtta ilk gün '' WH Sewanstraße ''

Biraz buruk biraz heyecanlı duygularla adım attım bugün yurduma.Ne yalan söyleyeyim yurdumdan pek memnun değildim.Çünkü yabancı dilim yok ayrıca mutfak ve banyoyu kat arkadaşlarımla ortak kullanmam gerekiyordu.Ayrıca okula da sanırım 1 saatlik uzaklık sürüyor yani 2 U-Bahn değiştirmem gerekiyor.

Yurttan bahsedecek olursam yurda kayıt yaptırdıktan sonra tabi ki size anahtarı verip ve daha öncesinde de size bazı belgeler veriyorlar ve bunları doldurup tekrar onlara vermeniz gerekiyor. Arkadaşlar burada her ay gidip yurda sizler para vermiyorsunuz bunun yerine çıkarmış olduğunuz kredi kartının bazı bilgilerini Studentenwerk'e vererek her ay onlar alması gereken parayı hesabınızdan alıyorlar.

Şimdi burada ki yurt olayı şöyle öncelikle bireysel başvuru almıyorlar yani okulun başvurması gerekiyor buna dikkat edin ve ayrıca Berline gelmeden önce yurt başvurusunda mutlaka bulunun çünkü ciddi anlamda sorunlarla karşılaşabilirsiniz.Şimdi tabi sizlere çok küçük bilgilendirmelerde yapıyım.Burada ki yurtlarda çamaşır yıkama 2 € kurutma 1€ bu aklınız da bulunsun.Tabi bu ücretleri ödemeniz için sizlere kayıt esnasında '' Waschsalon '' kartı veriyorlar işin açıkçası bu kartı sizinle paylaşmak isterdim ama Fotoğraf makinemin şarjı  bitti  : ) ayrıca bu karta istediğiniz kadar para yükleyebiliyorsunuz.

Yurtta şuan ilk günümü yaşıyorum.Dedim ya biraz istemeyerek geldim.Efendim yurda geldim tabi odalarda şimdilik kimse yok.Normalde bir katı 3 kişi paylaşıyoruz herkesin odası ayrı ama mutfak ve duş ortak.Tabi böyle olunca insan genede bir tedirgin oluyor.Neyse tabi ben odama yerleştim daha sonra ki işim bilgisayarı açmam ama şansa bakın ki İnternet yok.Tabi önce bilgisayarda oyun oynadım ve daha sonra film izledim ve sonun da canım sıkıldı dışarı çıktım.Tabi dışarıda gezerken bir de ne göreyim Türk bir dönerci hemen oraya gidip afiyetle yarım tavuk yedim : ))  Ayrıca baya da lezzetliydi : ))

Yapacak bir şeyin olmaması ve arkadaşımın olmaması sebebiyle yurda dönüş yaptım ve daha sonra ben odadayken katın kapısı açıldı.Tabi ben hemen gitmedim çünkü gitsem ne diyeceğim yani bende İngilizce yok tabi ki de Almanca da yok.Neyse ben tüm cesaretimi toplayarak '' Hello '' dememle aslında güzel bir muhabbetin kapısını aralamış oldum : )

Konuştuğum kadarıyla kat arkadaşlarım çok iyi tabi ki şimdilik öyle umarım böylede devam eder.Bu arada arkadaşla nereden baksanız 1 saate yakın İngilizce konuştum bazen ben anlatamadım bazen o anlatamadı ama anlaştık enteresan bir durum.Neyse tabi muhabbet ederken İnternet'i sordum ve oda yan odada ki arkadaşın İnternet'ini kullandığını ve para verecek olduğundan bahsetti ve bende bunu kabul ederek artık benim de bir İnternetim oldu.

Söylemek gerekirse katlarda uyulması gereken bazı kurallar var işin açıkçası o kurallar Almanca yazıldığı için çok da bir şey anlamadım : ) Ama arkadaş parti yapmamızın sorun olup olmadığını sorduğu an tek söylediğim

-'' No problem '' olmasıydı : )

Ve işin açıkçası arkadaş benim bira  içip içmediğimi sordu bende içiyorum dedim ve arkasından sen Müslüman mısın ? dedi tabi bende evet dedim meğersem burada ki Türkler içki içmiyormuş bende tercih meselesidir demekle yetinebildim ki çocuk da bu durumu anladı.Ama başta baya şaşırmıştı hatta Türkiye de de içiyor musun diye sordu : )

Bugün şunu anladım ki benim işe yaramayan İngilizcem ile eğer bir nebzede biriyle anlaşıyorsam emin olun herkes anlaşabilir.Bunun için sanırım insanda sadece cesaret olması gerekiyor.Sanırım yeterli olur : )))

Umarım Berlin benim hayatımda güzel kapılar aralar ...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder